bugün

entry'ler (117)

iz bırakan kitap cümleleri

Son olarak, savaş suçları ile ilgili birşey söylemek istiyorum. Bunu bilinçli olarak konuşmamın sonuna sakladım. Biraz önce, bu savaşın, bazı akademisyenlerin kafasında başladığını söylemiştim. Tüm savaşlar kirlidir. Ancak sözkonusu akademisyenler, bu savaşın tarihteki en kirli savaşlardan biri olmasına özen gösterdiler. Ültimatom zamanında bu insanlardan biri buradaydı. tepelerde, onlarla birlikteydi ve şöyle dedi: "vicdanımız rahat." vicdanları rahatmış! Bunu 1300 çocuğun onların kurşunları ve bombalarıyla öldürüldüğü, saraybosna'nın tepesinden bakarak söyledi.
Aynı gün içinde, başıma çok ilginç şeyler geldi. O gün, Kur'an'dan daima etkilendiğim bir bölüm okuyordum. Bu bölüm, Kur'an'ın sonlarında yer alıyor(tekvir suresi) ve şu sözcüklerle başlıyor: "ve güneş karardığında ve yıldızlar döküldüğünde ..." ve bu tehditkar tonun devamında, şu sözcükler yer alıyor: "ve suçsuz yere öldürülen kız, hangi suçundan dolayı öldürüldüğünü sorduğunda ..." Akabinde, televizyonu açtığımda, markale katliamından iki gün önce gerçekleşen bir katliamın görüntülerini gördüm. Bildiğiniz gibi, şubatın dördünde altı çocuk öldürüldü. ve ardından kamera öldürülen bir kız çocuğunun yüzünü ekranlara yansıttı. işte öldürülen bu kız çocuğu ve "vicdanları rahat" akademisyenler kur'an'da yer alıyorlardı. Hem bize, hem onlara şunu söylemek isterim. Bu günahın karanlık gölgesi zaman ve uzamda kıyamet gününe dek yayılacak. dilersem, bana yaptıklarından dolayı onları affedebilirim. ancak kadınlarımıza ve çocuklarımıza yaptıklarını asla affetmeyeceğiz. bu, vicdanlarının rahat olduklarını söyleyenlere benim mesajımdır.
Evet, bu kadar. kanımca, bugünlük bu kadar yeter. Sabrınız için teşekkürler.

alija izzetbegoviç , Konuşmalar adlı kitabından

django unchained

şimdi insanların aklında iki soru var;

1- tarantino kimdir?
2- nasıl film yapar?

tarantinonun filmlerini izlerken herkes acaip bir adamın filmini izlediğini bilir, bundan zevk alır. mesela kanın öyle sıçramayacağını bilir ama öyle sıçrattığı için filmi beğenir. adamın tarzı farklı işte. leyla ile mecnundaki absürdlüğe benziyor bence. tarihi film yapıp hitleri hakkaten öldürüyor falan. şimdi benim kafama takılan ise; bir filmi sırf tarantino çekti diye göklere mi çıkarmalı? yoksa acımadan eleştirmeli mi? ha bir de tarantinoyu beğenmeyerek elit olmaya çalışanlar var, onları da pumpkin ve honny bunny nin ellerine bırakıyorum.

oyunculuklar çok güzel eyvallah, waltz hakkaten efsane adammış yine gösterdi, ama ben zaten pek anlamam bu işlerden, gel gelelim film hatalarına; film 130 günde çekilmiş, buna rağmen akıllara bunlar nasıl gelmemiş denilen hatalar var, bu hatalara 'bizim klasik tarantino canım kesin birer amacı vardır, yoksa bile adam yapıyorsa olur 'mu dememiz gerekiyor? kaynak imdb, hataların bazıları ise;

--spoiler--

- filmde dinamitler kullanılıyor, oysa film 1858 de geçiyor ve dinamit 1867 de icat edilmiş.

- calvin candy nin evinde nefertiti büstü var, ve büst de 1912 de keşfedilmiş.

- calvin candy kölelerden birisini teddy bear ile kıyaslıyor ve o tarihte teddy bear da bulunmamış.

- filmde çalan parça fur elise. ve 1810 da bestelenmesine rağmen 1865 te yayınlanmış.

- Sharps Model 1874 Buffalo isimli tüfek kullanılıyor ve o da henüz keşfedilmemiş.

- filmde bira musluğu var ve musluk 1900 lerin başlarında keşfedilmiş.

- django güneş gözlüğü takıyor fakat onun keşfi de 1929.

--spoiler--

http://www.imdb.com/title/tt1853728/trivia?tab=gf

bunlar sadece tarihi hatalar -ki bence en önemlileri- ve bu hataları yapan adamı hala deli gibi savunmak ne kadar doğru? ya da filmi film yapan esaslar daha başka öncüller midir? beklentilerimizi yüksek tutup izlediğimiz için kendimizi mi kandırıyoruz? bir film için bu kadar düşünmeye değer mi? bu yazıyı buraya kadar okuyan varmıdır?

edit: imla

rajon rondo

an itibari ile ön çapraz bağları koptuğu açıklanan oyuncu, en az 1 yıl sahalardan uzak kalacaktır. yazık olmuştur.

uludağ sözlük yeni tasarım

(bkz: bak bu güzel olmuş)

önerilerle daha da güzelleşeceğinden emin olduğum, ilk izlenim olarak beğendiğim tasarım.

adamlar çalışmış abi, şimdi bir iki reklama tıklarım ben bu da bizden olsun *

age of empires 2

yeni bir patchi çıkmıştır.

(bkz: age of empires 2 forgotten empires)

genel bakış itibariyle çok sevimli durmaktadır. göze çarpan bazı özellikleri;

- öncelikle çözünürlük ve renk sorunları kalkmış,. 1280x800 ekranda ve temiz bir zeminde oynanabiliyor.

- aztec mayans gibi atsız başlayan ülkelerde başlangıçta verilen ve scout cavalry ye göre bariz avantajlı olan eagle warriorun bir alt leveli yani eagle scout oluşturulmuş

- italians, incas, indians, slavs, magyars olmak üzere 5 yeni ırk eklenmiş.

- sadece italyalılara ve italyalı dostu olanlara has bir ünite eklenmiş.

- 1. çağda daha hızlı koyun kesebilme geliştirmesi eklenmiş.

- 3. çağa geçene kadar duvarların hp si 1800 den 900 e düşürülmüş, yani rush riski artırılmış.

- çok kullanmadığım ve çok kullanıldıklarını da tahmin etmediğim iki ünite (scorpion ve camel) için kıyak geçilmiş. üzellikle scorpionun bina yıkma kabiliyeti artırılmış.

- hardest daha da bi hardest olmuş. *

- max populasyon 250 ye çıkarılmış.

- her ülkeye has olan castle geliştirmesine bir ikincisi eklenmiş.

age of empires 2 forgotten empires

http://mirror.forgottenempires.net/

inanılması zor da olsa gerçekten çıkmıştır, sınavlara yazık olmuştur. pek çok gencin okulunu uzatacaktır. varsın olsundur.*

film indirirken dikkat edilecek hususlar

filmin yanında yazan dvdrip, cam gibi ifadelerin ne anlama geldiğini bilmek gerekir.

KAMERA (CAM)

Kamera, genellikle dijital kameralarla yapılan sinema çekimleridir. Kamerayı sabitlemek için bazen üç ayaklı sehpalardan kullanılır, ancak çoğu zaman bu mümkün olmaz ve dolayısıyla kamera sallanır. Ayrıca kameranın bulunduğu yere bağlı olarak ekran ortalanamıyabilinir, ve belli bir açıdan görüntüyü kaydedilir. Eğer düzgünce yerleştirilmişse, ekranda yazı olduğu için kesin birşey söylemek zor ancak çoğu zaman bunlar ekranın üstünde ve altında üçgen sınırlarla gözükürler. Ses ise, kamerayla tümleşik mikrofon aracılığıyla kaydedilir, ve özellikle komedi filmlerinde, film sırasında kahkahalar duyulabilir. Bu faktörler sonucunda görüntü ve ses kalitesi genellikle düşük olur, yalnız şansımız yaver giderse sinemayı boş bulabilir ve temiz ses sinyallerini alabildiğimiz bir çekim oluşturabiliriz.

TELESYNC (TS)

Telesync, harici ses kaynağı kullanması dışında (genellikle bu harici ses, insan seslerinden uzak olan bir yerden, koltuğun özel bir kısmından alınır) kamera ile aynı işlevi görür.. Doğrudan bir ses kaynağı, iyi kalite bir ses kaynağı olacak diye bir kaide yoktur, özellikle birçok arkaplan gürültüsünün sese karıştığını düşünecek olursak… Genellikle telesync, boş bir sinemada ya da profesyonel bir kamera yardımıyla projeksiyon odasından- ki böylece daha iyi bir görüntü kalitesi elde edilir- kaydedilir. Kalite, çekimden çekime oldukça farkedebilir; onun için tüm filmi indirmek yerine, önce örneğini indirin. Telesync’ler yüksek oranda etiketlendirilmemiş kameralardır..

TELECINE (TC)

Telesine makinesi, filmi dijital olarak makarasından kopyalar. Ses ve görüntü çok iyidir, ama gerektirdiği teçhizatı ve masrafı dolayısıyla telesineler pek yaygın değildir. Genellikle film, gerçek aspect oranında olacaktır, bununla beraber 4:3 telesineler de mevcuttur. Buna en iyi örnek geçen sene kaydedilen JURASSIC PARK 3 TC’dir. Telesine, film sırasında ekranda görüen bir zaman sayacı olduğu için zaman kodlamasıyla çakışmaz..

SCREENER (SCR)

Bir filmin promosyon amaçlı VHS kaseti, piyasaya çıkmadan önce dükkanlara ve diğer bazı yerlere gönderilir. Bir Screener, VHS kasedi formatındadır ve genellikle 4:3 (tam ekran) aspect oranına sahiptir. Bunun dışında geniş ekran olanları da bulunabilir. En büyük dezavantajı; ekranın altından geçen ve telif hakları ile kopya-yazılım ihbarı için telefon numarasının yazdığı mesajdır.. Ayrıca, eğer kasedin seri numarası ya da kasedin içine doğru bir çizgi var ise; bunlar genellikle siyah bir çizgi ile olmak üzere, o bölgenin üstü çizilerek bloke edilmelidir. Bu genellikle sadece birkaç saniyeliktir, fakat maalesef bazı kopyalarda bu olay tüm film boyunca sürer ve bazıları oldukça büyüktür. Kullanılan araç-gereçe bağlı olarak, screener kalitesi-eğer MASTER kopyasından yapılmışsa- mükemmel kaliteden, eğer kalitesiz malzemenin kullanıldığı eski bir VHS Kaydedicisi ile yapılmışsa düşük kaliteye kadar değişir. Çoğu screener VCD’e dönüştürülür, ancak bazı SVCD denemeleri de oldu ve bazıları VCD’ninkilerden daha kaliteli idi.

DVD-SCREENER (DVDscr)

Aynı şekilde screener’lardan bazıları DVD’ye dönüştürülür. DVD retail’lerin içerdiği bazı ekstralar dışında genellikle geniş ekrandır(widescreen). Uyarı mesajları her zaman siyah kısımda olmayabilir; dolayısıyla bu, izleme zevkini bölebilir. Rip edenin yeteneğine bağlı olarak DVD Screener’lar çok iyi kalitede olabilir.
DVD Screener’lar genellikle SVCD ya da Divx/XviD formatlarına dönüştürülür.

DVDRip

Piyasaya sürülen DVD’nin son kopyasıdır. Mümkünse bu, tekrar pre-retail(örneğin, Star Wars Episode 2) olarak piyasaya sürülür ve mükemmel kalitede olur. DVDRip’ler, SVCD ve DivX/XviD olarak yayımlanır.

VHSRip

Genellikle kaykay/spor videoları ve XXX gösterimleri olmak üzere retail VHS’den dönüştürülmüşlerdir.

TVRip

Tv programları; ya ağ üzeri (dijital kablo/uydu dekoderleri aracılığıyla cap edilenler daha uygundur) ya da gösterim öncesi -uydunun şebekeye programı birkaç gün önceden göndermesi(bazılarında titreşimler oluyor)- şeklindedir. ‘WWF Raw Is War’ gibi ekstra bölümler içeren bazı progamlar ve kamera/yorum testleri ayrıca rip dahilindedir. PDTV, dijital bir TV PCI kartından cap edilir, bu genellikle iyi sonuç verir, öyle ki bazı grupların bunları SVCD olarak yayınlama eğilimleri görülmektedir. Bütün VCD/SVCD/SivX/Xvid ripleri TV görüntüsüyle desteklenmektedir.

STV

“Straight To Video. Was never released in theaters, and therefore a lot of sites do not allow these” Sinemalarda değil, yalnız DVD veya TV lerde gösterime sunulan filmlerdir. Örneğin Starship Troopers.

WORKPRINT (mbdx)

Workprint, henüz bitmeyen bir filmin kopyasıdır. Filmde eksik sahneler ya da müzikler olabilir. Kalite mükemmelden, çok kötüye kadar değişir.. Bazı Workprint’ler son baskısından oldukça farklıdır (Men In Black’te yaratıklar ve oyuncular olmaları gereken yerde değillerdi) ve diğerleri de ekstra sahneler içeriyor bile olabilir (Jay and Silent Bob). mbdx’ler, eğer ki iyi kalite bir kopyası edinilirse, koleksiyonda hoş bir ilave versiyon işlevi görebilir.

TVRip

Analog kaynakli TV-kartlari ile yapilmis kayitlar icin kullanilir.

DVBRip

Dijital kartlarla yapilan kayitlar icin kullanilmasi cok daha dogru olur
kalite nerdeyse DVDRip ile esdegerdedir. Bu yüzden TVRip ile DVBRip birbirine karistirilmamasi gerekir.

DVB

Digital video broadcast, türleri su sekildedir: DVB-S, DVB-C, DVB-T MPEGII olarak uydudan, kablodan hatta terestirik olarak bir cati veya oda anteni ile bizlere ulasir (DVB-T bazi Avrupa sehirleri icin gecerlidir) , rip olayini bir pci-karti ile inanilmaz bir sekilde kolaylastirir.

DivX Re-Enc

Divx re-enc, orjinalini VCD kaynağından alan ve ufak boyutta bir DivX dosyasına re-encode edilen filmdir. Çoğunlukla dosya paylaşanlarda görülür, ve bunlar genellikle ‘Film.ismi.Grup(1of2)’ şeklinde etiketlenirler. Bu işi yapan gruplardan en bilinenleri; SMR ve TND’dir. Bunlar aslında, eğer bir filmin 200MB’lık kopyasına sahip olup olmama konusunda kararsız değilseniz tabi, download etmeye değmezler. Genellikle uzak durun.

Watermarks (Filigranlar)

Birçok film Asya Silver’ları ve PDVD’lerden gelir ve sorumlu kişi tarafından etiketlenir. Bu etiketleme genellikle bir harf/ilk harf veya genellikle köşelerden birinde bulunan küçük bir logo şeklinde olur. En meşhurları; “Z”,”A” ve “Glove” filigranlarıdır.

Asian Silvers / PDVD

Bunlar, doğulu bootlegger’ların çıkarttığı filmlerdir.. Genellikle bazı gruplar tarafından, kendileri adına çıkartmaları için satın alınırlar. Silver’lar çok ucuzdur, birçok ülkede mevcuttur ve yeni bir versiyonunu çıkartmak da kolaydır. Bu yüzdendir ki, şu anda bu işin içinde oldukça kişi var. Bunların çoğunluğunu ise birkaç dağıtımdan öteye gidemeyen küçük gruplar oluşturur.
PDVD’ler ise DVD’ye konulan şeyin aynılarıdır. Çıkartılabilir altyazıları vardır ve kalite olarak silver’lardan çok daha iyidirler. Normal bir DVD gibi rip edilirler, ancak VCD şeklinde dağıtılırlar.

VCD

VCD MPEG1 tabanlı bir formattır. Sabit , 1150 kbit bitrate’e ve 352×240 çözünürlüğe sahiptir. Genellikle düşük kalitede (KAMERA / TS / TC / VHS çekim / TV çekimi(analog) küçük boyut elde etme, tek cd’ye sığdırabilme amaçlı kullanılır. VCD’ler ve SVCD’ler süreye dayalıdır, yani bir diskin kapasitesinden daha büyük bir MPEG film gene de (süre sayesinde) 74 dakikalık bir CD’ye sığabilir.

SVCD

SVCD ise MPEG2 bazlıdır (DVD gibi) ve 2500kbit’e kadar değişken(variable) bitrate değerlerine izin verir, ayrıca 480×480 (NTSC) çözünürlüğe sahiptir, ve oynatıldığı zaman 4:3 görüntü oranını alır. Değişken bitrate’ten dolayı tek CD’ye sığacak uzunluk kesin bilinmemektedir, fakat genellkle 35-60 dakikanın bir CD’ye sığdığı görülmüştür. Değişken bitrate kullanarak SVCD yapımı sırasında çoklu geçişler (multi-pass) kullanılırması önemlidir. Belki yapım süresi uzar, fakat sonuç daha net olur.

XVCD/XSVCD

Basit bir şekilde kurallara uymayan VCD’lerdir. Daha yüksek birate ve çözünürlük değeri alabilirler, ama sonuçta durum VCD’yi oynatacak makinenin kapasitesine bağlıdır. XVCD’ler ortalıkta fazla görünmez, çünkü genellikle amacı internete yaymak değil de ev kullanımı için tercihtir.

DivX / XviD

DivX formatı multimedya platformları için tasarlanmıştır. iki codec kullanır: biri düşük hareket (low motion), öbürü ise yüksek hareket (high motion). Uzun süre önce yapılmış filmlerin çoğu low-motion olarak yaratılmıştır, ve high-motion da da problemler vardır. iki codec arasındaki değişimleri sağlayarak daha kaliteli sonuçlar elde edebilmek için SBC (Smart Bitrate Control-Akıllı Bitrate Kontrolü) adlı bir metod geliştirilmiştir. Çok yüksek işlem değeri ve karmaşık alogoritmalar ile yapıldığından dolayı DivX filmlerin DVD Player’larda çalışmaları şu an için mümkün değildir. Fakat bazı firmalar şu an DivX player ürünler üretiyor, hatta satıyorlar, fakat bu makineler de her yerde bulunmuyor. DÜZGÜN DivX’ler genellikle DVD’lerden rip edilmiştir ve bir CD’ye 2 saatlik iyi kalite DivX sığdırılabilir. Farklı türde codec’ler mevcuttur, en ünlüleri Divx ile XviD dir.

CVD

CVD, CVD ile SVCD’nin bir kombinasyonudur. Genellikle bir çok DVD Player tarafından desteklenirler. SVCD’nin MPEG’ bitrate’lerini destekler ama 352×480(NTSC) çözünürlüğü kullanır, çünkü yatay çözünürlük fazla önemli sayılmaz. Şu anda hiç bir grup CVD yayınlamamaktadır.

DVD-R

DVD-R, en popüler DVD yazma çözümüdür (DVD-RAM,DVD+R gibi farklı seçeneklerin arasından sıyrılır). Taraf başına 4.7 gb veri taşır, çift taraflı yazılabilir DVD’elr de mevcuttur, böylece tek diskte yaklaşık 10 GB taşınabilir. SVCD ‘nin MPEG2 görüntüleri DVD-R’a yazılıp izlenmeden önce dönüştürülmelidir. DVD’den DVD-R’a kopya yapmak da mümkündür, ama bazı durumlarda extralar/diller yer sorunu yaratmamaları açısından kaldırılır.

MiniDVD

MiniDVD ile cDVD, DVD formatının standart bir CDR/CDRW üzerinde olmasıdır. Yüksek çözünürlük/bitrate değerlerinden dolayı bir MiniDVD diskine 18-21 dakikalık görüntü yazılabilir, fakat bu format sadece birkaç oynatıcı tarafından desteklenir.

MKV

Matroska Video Avi /Ogm gibi bir dosya türüdür, RealMedia formatının çok geliştirilmiş şeklidir esasen. Tek dosyada altyazı, film cover vs. çoklu seçeneklerde kodlanabilir fakat, donanım DiVX lerde desteklenmez. Pek çok sitede de tavsiye edilmez, güçlü bir donanım gerektirir.

Regional Coding (Bölgesel Kodlama)

Bölgesel kodlama; filmlerin Amerikan DVD’lerini alan insanların, kendi ülkelerinde bunları erken izlemelerini ya da Amerika-dışı distribütörlüğünü başka firmaların yaptığı eski filmlerin, Amerikan firmaları aracılığıyla ülkedışına ihracıını engellemek için dizayn edildi.. Birçok playerın bölgesel kodlaması, bir çip aracığıyla ya da kumanda yardımıyla kaldırılabilir.

RCE

RCE (Bölgesel Kodlama Arttırıcısı), “Çok Bölgeli” player’lar yaratmak için dizayn edilmişti, ancak birçok hata oluştu ve üstesinden gelindi. Şu anda çok az sayıda film RCE kodludur ve bunlar da hiç tutulmazlar…

Macrovision Macrovision, ticari DVD’lerin çoğunda bulunan kopya korumasıdır. Eğer DVD kopyalanırsa; VHS’nin analiz edemeyeceği sinyaller gönderilir -ki bu sinyaller sayesinde ekranda çizgiler gözükür ve görüntü karanlıklaşır. Kimi DVD Player’larda (örneğin Tescos’un Dansai 852′si) macrovision’un kaldırılabileceği gizli bir menü mevcuttur. Ayrıca Maplin’den (http://www.maplin.co.uk) alınacak 30 pound’luk bir “görüntü sabitleyicisi” ile de bu koruma kaldırılabilir.

NTSC/PAL

NTSC ve PAL, dünyada kullanılan iki temel standarttır. NTSC PAL’dan daha yüksek framerate’e sahiptir(29fps-25fps) fakat PAL’ın daha yüksek çözünürlüğü vardır ve daha keskin görüntüler elde edilir. PAL sistemlerinde NTSC diskleri oynatmak, NTSC sistemlerinde PAL diskleri oynatmaktan çok daha kolaydır -ki bu ingilizler için iyi bir olaydır. RGB(Red-Green-Blue) destekli bir skart girişi; NTSC görüntüsünü çoğu yeni televizyonlarda tam renk olarak oynatacaktır, ancak bunu VHS kasedine kaydetmek için NTSC’yi PAL50′ye(çoğu DVD player’ın kullandığı PAL60 değil) dönüştürmek gerekecektir. Bu dönüştürmenin tam sonuç verebilmesi için; pahalı bir converter(200 pound ve yukarısı), tümleşik bir converter (Dansai 852/ bazı Daewoo’lar/ Samsung 709) ya da her formata kayıt yapabilen dünya standartlarında bir VCR’a gereksiniminiz vardır.

RARset

Bu filmler RAR biçimindedir ve v2 (rar>.rxx) ya da v3 (part01.rar > partxx.rar) şeklindedirler.

BIN/CUE
cue dosyasını notepad ile açın ve ilk satırda sadece dosya ismi dışında bir yazı yazmadığından emin olun. Sonra Nero ile cue dosyasını açın ve program bu dosyayı VCD/SVCD formatında yazacaktır. TVRip’ler MPEG olarak yayınlanırlar. Divx dosyaları ise sadece divx ve .avi şeklindedir.

NFO

NFO dosyası filmi yayınlayan grubun reklamını yapmak amacıyla film ile birlikte koyulur. Bu dosyada yayınlama hakkında genel bilgi, format, kaynak, boyut ve işe yarayabilecek bazı notlar bulunur. Bunlar aynı zamanda yeni üye alma ve grup için donanım istemek amacıyla da kullanılırlar.

SFV

Bunlar genel olarak site düzeyinde, her bir dosyanın upload edilip edilmediğini kontrol etmek için kullanılır. Ayrıca SFV, bütün dosyaların olup olmadığını veya CRC(Cyclic Redundancy Check) doğruluğunu kontrol eden insanlar için de kullanışlıdır. Bu dosyaları kullanabilmek için pdSFV veya hkSFV gibi programlar gereklidir.

USENET BiLGi

Access (Giriş)

Newsgroup’lara girebilmek için news server’ına ihtiyacınız vardır. Birçok ISP(Internet Service Provider) bunu sağlar, fakat bu genellikle düşük geçerlilikte (dosyaların server’da bulunma süresi) ve düşük bütünlülükte (dosyaların tam olma sayısı) olur. En iyi hizmet için, premium bir news server’ı satın alınmalıdır. Bu server’lar aynı zamanda sık sık bandwidth(bant genişliği) sınırlaması koyarlar.

Software (Yazılım)

Binary newsgrouplarındaki dosyalara erişim yapabilmek için newsreader’a ihtiyacınız vardır. Birçok farklı reader bulunmaktadır ve hangisinin iyi olduğu tamamıyla kişisel tercihe kalmıştır. Xnews/ Forte Agent/ BNR 1/ BNR 2 şu ana dek en popüler olanlarıdır. Outlook da newsgroupları okuyabilir, ancak kullanılmaması tavsiye olunur.

Format
rxx dosyaları gibi, .pxx/ .par şeklinde dosyalar görürsünüz.. Bunlar PARITY dosyalarıdır. Parity dosyaları usenet post’larında yaygındır, ve çoğu zaman bazı server’larda en az bir ya da iki bozulmuş dosya mutlaka bulunur. Parity dosyası rar setinde kayıp olan HERHANGi BiR dosyanın yerini değiştirmek için kullanılır. Ne kadar fazla PAR dosyanız var ise, o kadar değiştirebileceğiniz dosyanız var demektir. Bu işlem için SMARTPAR isimli programa ihtiyacınız vardır.

PROPER (DÜZGÜN)

Bu işin kurallarına göre, kim ilk Telesync’i yayınlarsa yarışı o kazanır. Fakat eğer filmin kalitesi düşük ise diğer bir grup aynı filmin başka bir telesync’ini(ya da aynı kaynağın daha kalitelisini) koyar ve kopyalamayı önlemek için PROPER etiketini dosyaya ekler. PROPER, bu sahnedeki en öznel etikettir ve birçok insana göre PROPER’ın orijinalinden daha iyi olup olmadığı tartışılır. Birçok çaresizlik içindeki grup da, PROPER’ları sırf yarışı kaybetmemek adına yayınlarlar. PROPER’ın yayınlanma sebebi NFO’da mutlaka belirtilmelidir.

SUBBED (ALTYAZILI)

VCD olayında, eğer yayınlanan film altyazılı ise bu demektir ki altyazı film boyunca görüntüyle birlikte encode edilmiştir. Bunlar genellikle Malezya/ Çin/ Tayland dillerinde olur ve bazen ekranın büyük bir kısmını kaplayan iki farklı lisan birden olur. SVCD’ler değiştirilebilir altyazıları destekler ve bazı DVDRip’ler de değiştirilebilir altyazılarla yayınlanırlar. Bu olay, eğer mevcut ise NFO dosyasında belirtilir.

UNSUBBED (ALTYAZISIZ)

Eğer bir film altyazılı yayınlanmışsa daha sonra bunun altyazısız sürümü çıakrtılabilir.

LIMITED (SINIRLI)

Sınırlı bir film demek, filmin sınırlı sayıda sinemada oynandığı anlamına gelir. Bu sayı genellikle 250 sinemanın altıdır. Genellikle kısa filmler limited olarak yayınlanırlar.

INTERNAL (DAHiLi)

Dahili bir sürüm birçok sebebe bağlı olabilir. Klasik DVD grupları çok sayıda DAHiLi sürüm çıkartır, çünkü o filmde kopyalama olsun istemezler. Ayrıca düşük kalite sinema ripleri DAHiLi olarak yapılır, ve bu; ya grubun prestijini düşürmemektendir ya da daha önce yapılan riplerin sayısı fazla olduğundandır. DAHiLi sürüm, grupların üye sitelerinde normal bir şekilde bulunur fakat site yöneticilerinin izni olmadan başka sitelere aktarılamazlar. Bazı DAHiLi sürümler filmin ismine ve popülerliğine bağlı olarak hala IRC/Newsgroup gibi yerlere düşüyorlar. Yılın başlarında insanlar Centropy’nin “dahili” sürümler çıkarttığından bahsediyorlardı. Bu da demek oluyor ki grup, filmleri sadece üyeleri ve site yöneticileri için yayınlıyordu. Bu, alışılmış bir tanım için farklı bir durum.

STV Straight To Video(Direkt Video’ya) asla sinemalarda gösterilmedi ve bu yüzden birçok site bunları kabul etmezler.

ASPECT RATIO TAGS (ASPEKT ORANI ETiKETLERi)
Bunlar widecreen(geniş ekran) için *WS* ve fullscreen(tam ekran) için *FS*dir.

RECODE

Recode; filmin önceden yayınlanmış versiyonunun, içindeki altyazıları kaldırmak ya da renklerini düzeltmek suretiyle TMPGenc’den filtre edilen versiyonudur. Daha iyi gözükürler fakat bunlar, grupların kendi kaynaklarını sağlama beklentileri yüzünden fazla dikkate alınmazlar.

REPACK

Eğer grup kötü bir rip yayınlamışsa, problemleri düzelten bir Repack yayınlarlar.

NUKED

Bir film birçok sebepten dolayı nuke edilebilir. Özel siteler kurallar çiğnendiği(“Telesync Yasak” olan yerlere telesync koymak) için nuke atabilir, fakat filmde oldukça büyük sorunlar var ise(20 dakikalığına sesin olmaması, 2.CD’nin farklı film/oyun çıkması) global nuke atılır ve bu dosyaları sitelerde dağıtan insanların kredileri düşer. Nuke edilmiş filmler hala p2p/usenet gibi kaynaklara ulaşabilir ama ilk olarak neden nuke edildiğini kontrol etmek akıllıcadır. Çünkü, eğer gruplardan biri birşeylerin ters olduğunu anlarsa, nuke’lerini geri talep edebilirler.

NUKE SEBEPLERi : : Aşağıdaki liste bir filmin nuke edilme sebepleridir (Genellikle DVDRip için)

** BAD A/R ** : : Kötü aspekt oranı. Eğer filmde karakterler çok şişman/zayıf gözüküyor ise.
** BAD IVTC ** : : Kötü ters telesine. Framerate dönüştürme işlemi yanlış ise.
** INTERLACED ** : : Hareket halinde gözüken siyah çizgiler. Alan düzeni yanlış ise.

DUPE (KOPYA)
Kopya olayı çok açıktır. Eğer birşey var ise, geçerli bir neden olmadan onu tekrar var etmenin bir anlamı yoktur.

kaynak: http://www.hemmenindir.or...imiz-tscamtcdvdrip-nedir/

lebron james

sonunda o çok arzuladığı yüzüğü almıştır.

görsel

james harden

uc kurusun lafini edip kendisine yazik etmistir. onumuzdeki on yilin en basarili olabilecek kadrosunu birakmistir. miaminin sampiyonlugunun ardinda lebronun wade in paradan vazgecmelerinin oldugunu gorememistir.

15 eylül 2012 anadolu yakası halı saha zirvesi

ulan benim niye şimdi haberim oluyor arkadaş! diye isyan ettiğim zirvedir.

not: ayrıca halı sahaların uzun saçlı ve tebrik edilesi elemanı benim! zilhabsent arkadaş yerimi çalmış kendisine hiç yakıştıramadım.

not2: bir daha ki maça noolur haber verin lan, mutfağa su almaya deparla gidecem artık o kadar doldum.

rainer maria rilke

Malte Laurids Brigge'nin Notları
Rainer Maria Rilke

Mümkün müdür, henüz hiç bir Gerçek ve Önemli, görülmemiş, bilinmemiş, söylenmemiş olsun? Mümkün müdür, görmek, düşünmek ve yazmakla binlerce yıl geçmiş bulunsun ve binlerce yıl, tereyağlı bir dilim ekmekle bir elma yenen bir okul teneffüsü gibi kaybedilmiş olsun?

Evet, mümkündür.

Mümkün müdür, icatlara, ilerlemelere rağmen, kültüre, dine, felsefeye rağmen hayatın yüzeyinde kalınsın? Mümkün müdür, bilinmesi yine de bir kazanç olan bu yüzey bile; yaz tatillerinde salon mobilyaları gibi, aklın alamayacağı kadar yavan bir kılıfla kaplansın?

Evet, mümkündür.

Mümkün müdür, bütün dünya tarihi yanlış anlaşılmış olsun? Mümkün müdür, ölen ölen yabancıdan bahsedecek yerde, etrafına üşüşen kalabalığı anlatır gibi, daima yığınların lafı edildiği için, geçmiş yanlış olsun?

Evet, mümkündür.

Mümkün müdür, insanlar doğmadan önce geçen şeyleri tekrar yaşamak zorunda olduklarını sansınlar? Mümkün müdür, her birine, kendinden önceki insanlardan geldiğini hatırlatmak gereksin ve herkes bunu bilsin de başka türlü söyleyenlerin dediklerine kanmasın?

Evet, mümkündür.

Mümkün müdür, bütün bu insanlar, asla var olmamış bir geçmişi tamamen bilsinler? Mümkün müdür, bütün hakikatler, onlar için bir şey olmasın? Mümkün müdür, hayatları, boş odalardaki saat gibi her şeyden kesilmiş, geçsin?

Evet, mümkündür.

Mümkün müdür, yaşayan kızlar bilinmesin? Mümkün müdür, "kadınlar" densin, "çocuklar" densin ve bu kelimelerin çoktandır çoğulları yoktur, sayısız tekilleri vardır, farkına varılmasın (tekmil okumuşluğa rağmen farkına varılmasın)?

Evet, mümkündür.

Mümkün müdür, "Tanrı" diyen ve Tanrı'nın ortak bir şey olduğunu sanan insanlar bulunsun? Okul çağında iki çocuk düşünelim: Biri bir çakı satın alsın, arkadaşı da aynı günde, bu çakıya tıpatıp benzeyen bir başka çakı satın alsın. Aradan bir hafta geçsin, iki öğrenci, çakılarını birbirlerine göstersinler; şimdi ancak pek uzak bir benzerlik vardır arasında — başka başka ellerde çakılar ne kadar değişmiştir. (Çocuklardan birinin annesi şöyle der hatta: Sizin elinizde zaten ne sağlam kalır ki...) Evet, evet: insanın bir Tanrı'sı olsun da kullanmasın, mümkün müdür?

Evet, mümkündür.

Bütün bunlar, mümkün olduğu, hiç değilse bir imkân zerresi taşıdıkları takdirde, ne pahasına olursa olsun, bir şey yapmalı. Herhangi birisi, yani insanı tedirgin eden bu şeyleri ilk düşünen birisi, ihmal edilmiş işleri telâfiye başlamalıdır; hatta rasgele birisi olsun, bu işin tam ehli olmasın: bu işi yapacak başka kimse yok ki. Bu genç, âciz yabancı, Brigge, beşinci katta oturup yazacaktır; gece gündüz: Evet, yazmalıdır; bunun sonu bu olacak.

sözlük yazarlarının itirafları

sözlükte okuduğum bir anı yada hikayeyi evdekilerle paylaşasım geliyor. ama anneme sözlükteki bir yazarın biri geçen gün diye anlatmak istemiyorum, çünkü sözlük nedir yazar nedir baştan anlatmak istemiyorum. onun yerine bir arkadaşım diye anlatıyorum. annem de bazen aşırı ilgili oluyor konuya, o arkadaşın niye öyle yapmış bu arkadaşın neden bunu demiş falan diye. o zaman da yalan yanlış birşeyler söyleyip kapatıyorum konuyu. annem kiminize çok kızıyor kiminizi takdir ediyor hatta birisinin bir davranışını çok beğendi eve getir yemeğe falan dedi.

bir de annemin bazılarınıza selamı var.*

yazar nicklerinden meslek tahmini yapmak

nickimi gören herkes gülbenceden esinlendim sanıyor, halbuki computer engineer demeye çalışmıştım kimse beni anlamadı.

ahmetce-----> ahmet computer engineeer

sözlük yazarlarının itirafları

birilerinin turistlerle konuştuğunu gördüğümde hemen dinlemeye başlıyorum, turiste söylenebilecek en doğru cümleleri kafamda kuruyorum, sonra da turistle konuşan kişinin cümlelerinden hatalar bulup, kendi ingilizcemin daha iyi olduğunu hissedip çok mutlu oluyorum.

iz bırakan kitap cümleleri

ihtiyaçları fazlalaşan insanlar kendi öz kaynaklarının sınırlarını zorlamaya itilir ve yollarına çıkan herhangi bir savunmasız kişiden bile irkilir. iş ve ücretler, yiyecek ve ısı, cesaret ve iyi niyet hepsi sahip olamadıkları şeylerdir. ışık gölgeye dönüşür ve karanlık yüreklerini doldurur. bu karanlık içerisinde erkek, kadın ve çocuğun zayıflığını ele geçirir ve onları utanç verici işlere zorlar. artık hiçbir dehşet veya korku dışlanmaz. ümitsizlik, sadece dört duvarın adiliği ve basitliği ile sınırlanmıştır; hepsi kötülük ve suça yönelir...
hepsi sefilleşmiş, bozulmuş birer kötü ve pislik gibi gözükür. fakat o denli alçalmış kişilerin de daha fazla alçalamayacağı bir çizgi vardır ve bu dönüm noktasında, dış dünya adeta yutar bu zavallı, talihsiz, kimliksiz insanları... onlar 'sefiller'dir; toplumdan dışlananlar, yeraltı köpekleri...

Sefiller- Victor Hugo

edit:imla

kahvaltının mutlulukla ilgisi

“Yemek yeme üstüne ne düşünürsünüz bilmem ama
Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı…”

demiş Cemal Süreya. Ne güzel demiş.

anengineer

(bkz: adamın hası)

ayrıca (bkz: adamın dibi)*

tekerlegibulanadam

halı saha maçında sözlüğümüzü kalecilik mevkiinde gayet başarılı bir şekilde temsil etmiş yazarımızdır.**

mcices

(bkz: adam attı beyler)

sokakta beyefendi, mutfakta aşçı*, sahada centilmen bir insandır. iki üç yanlış harekete ses çıkarmanın dostluktan daha önemli olmadığının bilincinde bir yazardır.

22 ocak 2012 uludağ sözlük meydan sözlük derbisi

maç sonrası simit sarayı sponsorluğunda yaptığımız muhabbetten görüntülerin nete düştüğü derbidir. ilk resimde olup ikincide olmayan şahıs aposevmezsolseverdir. ikinci resimde olup ilkinde olmayan şahıs ise ahmetcedir. (bkz: ahmetce)

bütün arkadaşların nicklerini hatırlayamadığım için yazamadım.yazar burada üzülüyor

http://galeri3.uludagsozl...C3%BCk-derbisi_215204.jpg

http://galeri3.uludagsozl...C3%BCk-derbisi_215205.jpg

edit: imla